Havâtin Türbeleri Sultan V. Murad Han: 1876 – 1876
İstanbul – Eminönü
Hatice Turhan Sultan Türbesi’nin arka tarafındaki bir sürü kabrin bulunduğu hazireye girerseniz, orada binaya bitişik iki türbe daha görürsünüz. Bunlara “Havâtin Türbeleri” , yâni hâtun kelimesinin çoğulu kullanılarak bu isim verilmiştir. Hânedâna mensup şehzâde ve hanım sultanlardan bazıları bu iki yapıya defnedilmişlerdir. Türbelerden ikisi de Hatice Turhan Sultan Türbesi’nin kıble çıkıntısı olan eyvanına bitişik yapılmıştır.
Türbelerden ilki, kesme taştan, kare planlı, kubbe kasnağı sekiz kenarlı, iki sıra pencereli klasik üslûpta bir yapıdır. Basık kemerli ve etrafı iri kaval silmeli bir kapıdan girilir, üzerinde herhangi bir târih ve kitâbe bulunmamaktadır. Şimdi olmayan, ancak taş üzerinde izi kalmış bulunan giriş saçağının yerdeki sekiz köşeli mermer sütunları Yeni Câmi ile aynı zaman diliminde yapıldığını akla getirmekteyse de, bu izler giriş saçağının sonradan yapıldığı izlemini de vermektedir. İçindeki en eski târihli kabir 1261/1845 târihli olmasına rağmen, yapı karakteri 17. yüzyıldan izler taşımaktadır. Zamanında belki de bir başka fikir ve niyetle yapılan bu binanın daha sonra ihtiyaç duyulduğu için türbeye dönüştürülmüş olma ihtimali yüksek görülmektedir.
Kubbenin içi oldukça sadedir. Basit kalem işleri ile süslüdür. İçindeki 17 sandukadan 12’si Sultan Abdülmecid’in kızları ve şehzâdelerine âittir ve Osmanoğlu âilesinin nice sırlı hikâyesini ve mâcerasını saklamaktadır.
Hatice Turhan Sultan ve Havâtin türbelerine bitişik olan diğer türbe “Cedid Havâtin” adıyla anılır; böylece, diğerinden daha yeni olduğu belirtilir. Bina her iki yapıya kuzey ve batısından yaslandırılarak yapılmıştır. Bunun için kubbeli olmakla beraber, girintili çıkıntılı bir planla karşılaşmaktayız. Yapı tekniği de farklıdır. Binaya hem yanındaki Havâtin Türbesi’nden ve hem de dışardan ayrı bir kapı ile girilir. Pencereler iki parça halinde yuvarlak kemerlidir. Bir bölümü hemen hemen diğer Havâtin Türbesi büyüklüğünde ve kubbeli, diğer kısmı tonoz şeklinde kemerlerle kapatılmıştır. Yine diğeri gibi duvarlarda özelliği olmayan basit kalem işleri ve ayrıca Mekke ve Medine resimleri görülür.
Bu türbede ancak 93 günlük bir pâdişahlığı olan Sultan V. Murad yatmaktadır. Tahta çıkışı hicri 1293 târihine isabet ettiği için şair onun bahtsız hayatı için şunu söyler:
Doksan üçde doksan üç gün pâdişâh-ı dehr olub
Göçdü uzletgâhına Sultan Murâd-ı nâ-murad
Abdülmecid’in en büyük oğlu olan Sultan V. Murad 1840’da doğar. Annesi Şevkefza Kadın’dır. Cülûsunda 36 yaşındadır. 1876’da Sultan Abdülaziz’in çok şâibeli hal’ ve ölümü ile dengesizlik gösteren ruh yapısına rağmen tahta geçirilir. Fakat netice hazindir. Aynı yıl içinde tahttan indirilerek yerine Sultan II. Abdülhamid geçer.
Bahtsız Sultan V. Murad tahttan indirildikten sonra 28 yıl daha yaşar ve 1904’deki vefatından sonra Cedid Havâtin Türbesi’ne defnedilir. Sandukası mermer bir korkuluk ve madeni bir şebeke içindedir. Türbede bulunan 21 sanduka diğer sultan hanımlara ve şehzâdelere aittir.